Beyaz Zambaklar Ülkesinde Özet Ve Konusu & Grigory Petrov
Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı basitçe bir ülkenin eğitim sistemini değiştirerek kendini yukarılara taşımasının özetidir diyebiliriz. Beyaz Zambaklar Ülkesinde Konusu, kitap kayalıklar ve bataklıklar ülkesi olarak bilinen, 2 milyon nüfuslu Finlandiya’nın tüm halkının birleşerek ülkeyi kalkındırmalarını anlatıyor. Ülke aydınından köylüsüne, subayından memuruna; din adamlarından öğretmenlerine kadar herkesin birlikte çalışması ile çok iyi yerlere geliyor. Yazarımız Grigory Petrov da bu gelişmeleri ana karakterimiz Snelman’ın ağzından bize anlatıyor.
Birleşmiş Milletler Finlandiya eğitim sistemini dünyanın en iyilerinden biri olarak nitelendiriyor. Ülkede okuryazarlık oranı yüzde yüz. Endüstriyel ve laboratuvar ekipmanlarının yanı sıra iletişim teknolojisinde dünya liderlerinden biri olan Finlandiya, oldukça yüksek yaşam standartlarına sahip. Peki buna nasıl sahip oldu? Sorulara cevap bulmak istiyorsanız kitabı mutlaka okuyun.
İçerik Haritası
- Beyaz zambaklar ülkesinde konusu nedir?
- Beyaz zambaklar ülkesinde özet
- Beyaz zambaklar ülkesinde yorum?
- Beyaz zambaklar ülkesinde, ne tür bir eserdir?
- Beyaz zambaklar ülkesinde kaç sayfa ?
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Özet
Beyaz zambaklar ülkesinde kitap, bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olarak da bilinen, nüfusu iki milyon olan Finlandiya’nın eğitim sisteminde yaptığı değişiklik sayesinde ülkedeki gözle görülen gelişimi anlatmaktadır. Finlandiyanın tüm halkı aydınından, köylüsüne, subayından, memuruna, din adamından öğretmenlerine kadar herkesin üzerine düşeni yapması sonucu ülkeyi nasıl kalkındırdıklarını anlatıyor.
Finlandiya ülkesi bataklık arazileri ve kayalıklar arasında bir ülkedir. Tarım ve sanayi hiç gelişmemiştir, üstelik yer altı kaynakları bakımından fakir bir ülkedir. Ve İsveç tarafından da sömürülmekte idi. Finlandiya halkı yoksuluk ve devlet tarafından karşılanması gereken hizmetlerden yoksundu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ülke kısa sürede refaha ve iyi bir sosyal devlete kavuşmuştu. Peki bu nasıl mı oldu?
Finlandiyalılar 1811 yılına kadar İsveç devleti boyunduruğunda yaşamaktaydılar. Bütün iktidar, ticaret, eğitim sistemi, ordu ve kiliseler bile İsveçin kontrolünde idi. Ülkenin en iyi makamlarının hepsi İsveç devletinin adamlarına aitti. İsveç devleti örümcek ağı gibi Finlandiyanın her yerini sarmıştı. Tüm güç ve kontrol ellerindeydi. İsveçliler, Finlandiya halkına hep tepeden bakıyorlardı. Onları küçük görüyorlar ve en ağır işlerde çalıştırıyorlardı.
Rusya ile savaşan Finlandiya devleti topraklarının yarısını kaybetmişti. Aslında kaybeden İsveçti. Rusya finlandiya halkına kısmı kültürel özgürlük vermişti. Finlandiya kültürünün gelişiminden sorumlu olarak Johan Wihelm Snelman tutulmuştu.
Snelman yeni nesil finlandiya aydınlarının en parlak ve gözde temsilcilerinden birisiydi. Hiçbir zaman İsveç boyunduruğunu kabul etmemişti. Finlandiya’nın gelişmesi için adeta ülkede bir seferberlik ilan edilmişti. Her toplantıda ülke aydınları konuşmalar yapmaktaydı. Halka her daim birlik ve beraberlik içinde olmalıyız denilmekteydi. Ülkede bilgi birikimine sahip herkesin bilgisini başka insanlarla paylaşılması gerektiği savunulmaktaydı. Ancak bu şekilde hızlı ve emin adımlarla ülke gelişebilirdi.
Toplumun alt kesimlerine daha iyi hayat kurmaları için neler yapması gerektiği anlatılmalıydı. Ve ülkenin eğitim seviyesi olabildiğince yukarı çekilmeliydi. Bu yüzden aydınlardan sonra iş öğretmenlere düşmekteydi. Snelman öğretmenlere her toplantısında mesleklerini en iyi şekilde yapmaları söylemekteydi. Yeni nesiller sizin eserin olacaktır. Bu yüzden ülkenin umutlarını yeşertmelisiniz demekteydi.
Diğer bir görev alan grub ise din adamları idi. İnsanlara dini değerleri öğretmeleri anlatılmaktaydı. Hiçbir çıkar grubuna hizmet etmeyen din adamları kiliselere atanmaktaydı. İsveç kalıntıları tek tek temizlenmekteydi. Din adamları küçük çocukları ve yetişkinlere dinin doğrularını aşılamaktaydılar. Ve insanlara teknolojiyi, bilimi ve zekayı tavsiye etmekteydiler.
Ülke yönetiminde ise isveçten bağımsız bir anayasa 1816 yılında kabul edildi. Bu anayasa Finlandiye ve Rusya arasındaki antlaşmaya göre yapılmaktaydı. Böylece finlandiya meclisi yeniden açılmıştı ve görevine başlamıştı. Finalndiyan’nın her yerinden memurlar Helsink’iye akın etmekteydiler. Böylelikle isveçin adamları yerine finlandiyalılar geçmekteydiler. İsveç yandaşı memurlardan kurtulmaktaydı. Snelman memurlara her zaman vatandaşa saygılı bir memur olun demekteydi. Siz vatandaşa saygılı olursanız vatandaşta devlete saygılı olur.
En büyük değişim ve köklü değişim ordu’da yapılmaktaydı. İsveç yönetimindeki orduya bağlı askerler içki içer, kumar oynar ve mafyacılık oynamaktaydılar. Halkla ilgili hiç bir şey onları ilgilendirmemekteydi. Ordu üzerine düşeni hiçbir zaman yapmamaktaydı. Halka herzaman kötü davranmaktaydılar. Snelman ve arkadaşları orduya çeki düzen vermişti. Subaylara ve askerlere bir çok konferans vererek askeri eğitimin öneminden bahsetmekteydiler. Ve orduda eğitim hızlıca yayılmıştı. Halk artık çoçuklarını eğitim almaları için orduya göndermekteydiler. Çünkü artık kışlalarda ilim, bilim ve teknoloji anlatılmaktaydı. İstenen özelliklere sahip iyi askerler yetiştirilmekteydi.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Özeti Kısa
Kitabın ana karakteri Snelamn, yeni nesil Fin aydınlarının en parlak temsilcilerinden biridir. Tam adı Johan Wilhelm Snelman olan karakterimiz Finlandiya’nın gelişmesi için adeta bir seferberlik ilan eder. Bu seferberliğe ilk katılanlar ülkenin aydınları olur. Snelman, ülkenin aydınlarına aydın olmanın halka üstten bakmak olmadığını, kendileri ne kadar bilgiliyse halkın da o kadar bilgili olması gerektiğini ve bu yüzden öğrendikleri her şeyi halka da anlatmaları gerektiğini anlatır. Eğer toplumun alt kesimlerinin daha iyi bir hayat kurmaklarını istiyorlarsa, onlara bu hayatı nasıl kurmaları gerektiğini de öğretmelilerdi.
Seferberliğe aydınlardan sonra öğretmenler katıldı. Snelman onlarla birlikte çeşitli konferanslar yaptı. Snelman’a göre din adamları da bu seferberliğe oldukça fayda sağlayacaktı. Seferberliğe katılan din adamları çocukları ve gençleri bir araya getirerek onları birlik olmaya ve onlara inanç aşılamaya çalıştı. Bunu yaparken bilimi, hayatın zevklerini ve zekayı aşağılayıp küçümsemediler.
Bunca değişiklik içindeki en büyük değişiklik orduda yapıldı. İsveçliler döneminde askerler içki içer, kumar oynar, kaba davranır ve halkla ilgilenmezlerdi. Snelman ve arkadaşları ordudaki subaylara konferanslar vererek askeri eğitimin öneminden bahsettiler. Bu konferanslardan sonra kışlada kültürden bilime kadar iyi ve donanımlı bir bireyin nelere sahip olması gerektiği anlatılıyor ve askerler bu hedefe yönelik eğitiliyorlardı. Artık aileler tüm oğullarını askere yollamak istiyorlardı ki iyi bir eğitim ve terbiye alabilsinler.
Bu ve buna benzer adımlar bu küçük ülkenin büyüyüp gelişmesine sebep oldu. Ülke üretimler yaptı, yeni okullar açtı ve tüm insanlarını eğitti. En alt kesimden en üst kesime kadar tüm insanlar, artık maddi açıdan da eğitimsel açıdan da oldukça verimli olan bu topraklarda yaşayacaklardı.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Yorum?
Kitap eğitimin gücünü anlatan ve okuyucuyu başarı, özgürlük ve düzen isteği ile dolduran bir kitap. Nasıl olur da bir ülke Bataklıkların Ülkesi olmaktan, Beyaz Zambaklar Ülkesi olmaya evrilebilir? Kitap boyunca bu hikayeye şahit oluyor ve ideal bir eğitim sisteminin koca bir ülkeyi yeni fikirlere, yeni anlayışlara ve yeni yaşam düzenine nasıl alıştırdığını görebiliyoruz. Bu modern dünyada değişimden korkmamalıyız ve kendimizi sürekli geliştirmeliyiz.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı Atatürk zamanında Türkçe’ye çevrilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk kitabı okuduğunda bu küçük ülkenin destansı başarısına hayran kalmıştı. Kitabı okuduktan sonra kitabın ülkedeki tüm okulların, özellikle de askeri okulların, müfredatlarına dahil edilmesini emretti. Ona göre Türk askerleri ülkelerindeki ‘yaşamı yenilemek’ için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O yıllarda kitap o kadar çok ilgi görmüştü ki, Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kur’an-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline gelmişti.
Kitapta yok olmanın eşiğinde olan bir devletin yeniden nasıl dirildiği anlatılmaktadır. Üstelik bu diriliş ülke halkının hepsinin katılımıyla gerçekleşmekteydi. Bu ülkenin bu kadar kısa zamanda ayağa kalmasını eğitimle sağlamışlardı. Eski çürümüş düşüncelerden kurtularak bunu başarmışlardı. Bu başarıyı finlandiya halkı kendi yapmıştır. Başka devletlerden destek almadan başarmıştır.
Daha fazla Beyaz zambaklar ülkesinde yorum okumak isterseniz lütfen diğer sayfamızı ziyaret ediniz.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Ne Tür Bir Eserdir?
Beyaz Zambaklar Ülkesinde kurgusal bir roman olmasına rağmen bilgilendirici ve ders verici bir kitap olma niteliği de taşıyor.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kaç Sayfadır?
Beyaz Zambaklar Ülkesinde sayfa sayısı 140’dır.