Bin Dokuz Yüz Seksen Dört Konusu Ve Özet & George Orwell

Bin dokuz yüz seksen dört kitabı İngiliz yazar George Orwell tarafından kaleme alınmış ve bir çok farklı dile çevirilmiştir. 1984 yılına gelindiğinde bir filme de uyarlanan bu kitap 8 Haziran 1949 yılında George Orwell tarafından İngiltere de yayımlanmıştır. 20. yüzyılın en popüler kitabı haline gelen Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, İngilizce edebiyatın birinci ve en popüler anti-ütopik edebi eserlerinden olmuştur. Günümüze geldiğimizde 1 Ocak 2021 itibarıyla yazarın ölümünden 70 yıl geçtiğinden ötürü telif hakları kalkmıştır.

İçerik Haritası

• George Orwell 1984 kitabın konusu Nedir?
• Bin Dokuz Yüz Seksen Dört Konusu
• Bin Dokuz Yüz Seksen Dört Özet
• 1984 kitap konusu insanlara ne anlatıyor?
• 1984 kitap kaç sayfa?
• 1984 kitap konusu bakımından hangi yaşa uygundur?

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört Konusu

George Orwell 1984 kitabın konusu, George Orwell'in 1949'da yayımlanan, partinin her yerde hazır ve nazır bakışları karşısında hüsrana uğrayan 'Parti'nin alt rütbeli bir parçası olan Winston Smith'in ve uğursuz hükümdarı Büyük Birader'in yaşamını konu alan distopik bir romandır. 'Büyük Birader' insanların hayatlarının her yönünü teyit eder. Siyasi isyanı tamamen ortadan kaldırmak hedefiyle ’Yenikonuş' dilini icat etti; insanların asi sayılan şeyleri düşünmelerini bile bitirmek için 'Aşırı Suçlar' oluşturdu. Parti, insanların gördüklerini, konuştuklarını, anlattıklarını ve yaptıklarını, itaat etmezlerse korkunç bir bedel olarak korkunç Oda 101'e gönderilecekleri tehdidiyle kontrol eder.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört Özet

Winston Smith, Büyük Biraderin kurduğu sistemdeki, gerçek bakanlığındaki işi sebebi ile Hükümet ve Büyük birader hakkında olumsuz görüş ve fikirlere sahip olsada bunları kimseye anlatamaz ve sesli dahi düşünemezdi. Çünkü hepsi yasaktı. Winston’nun içerisinde sistem hakkında fırtınalar kopuyordur. Ama düşüncelerinide kimseye anlatamıyordu. Bu yüzden antika dükanının birinin önünden geçerken gözüne ilişen bir tane defter almıştı ve düşüncelerini bu deftere yazmaya başlamıştı.

Winston bir gün işteki öğle molasında acele bir şekilde eve gelir ve düşüncelerini yazdığı deftere tekrar yazmaya başlar. Defterin içerisinde ard arda “Kahrolsun büyük birader” diye yazar. Tam bu sırada kapı komşusu evdeki bir arıza için Winston’dan yardım istemeye gelmiştir. Bu sırada defter açık kalmıştır. Komşusuna yardım ettikten sonra tekrar masasına dönüp düşüncelerini yazdıktan sonra işine gider.

Winston anlamsız ve sıkıcı bulduğu işini tüm vatandaşların katılmakla mükellef olduğu nefret haftası etkinliği yüzünden bırakır. Bu olayda Emmanuel Goldstein başta olmak üzere bütün ülke düşmanlarına tepkiler gösterilir. Bu tepkilere katılmayan kişiler düşünce polisleri tarafından ortadan kaldırılır. Winston’da bu tepkilere zoraki destek olmuştur.

Winston çalışma arkadaşı Julia’dan hoşlanmaktadır. Ama yönetim tarafından bu duygularda yasaklanmıştır. Winston julia’ya bir türlü açılamaz.

Winston defteri aldığı antikacıya tekrar gider. Winston o gün tıraş olmuş, güzel kıyafetler giymiştir. Winston antikacının üstündeki daireyi görme fırsatı olmuştur. Winston proleterlerin bölgesinden çıkmak üzere iken sevdiği kız Julia görür. Bu durum karşısında Julia’nın düşünce polisi olduğunu düşünerek tedirgin bir şekilde evine doğru gider. Ama düşündüğü gibi olmamıştır. Ve evine sağ sağlim varmıştır. Winston Julia’ya başka bir yerde tekrar karşılaşır. Julia Winston’a yaklaştığı sırada yere düşer ve Winston ona yardım etmeye çalışırken Julia, Winston’a bir kağıt verir. Bu kağıdı okuyan Winston hemen kağıttaki adrese gider. Winston, julia ile bir ormanda tenha bir yerde buluşurlar. Winston burada julia’ya açılır ve duygularının karşılıksız olmadığını anlar. Winston ve julia ormanda birlikte olurlar.

Winston ve Julia daha sonraları defalarca buluşmuşlardır. Her buluştukları adres değişik yerler olmuştur. Çünkü bu tarz duygular yönetim tarafından yasaklanmıştır. En son olarak Winston ve Julia antikacının üstündeki dairede buluşmaya karar vermişlerdir. Ve artık burada devamlı bir şekilde buluşuyorlardı.

Winston yaşadığı hayattan ve büyük birader sisteminden çok sıkılmıştı. Ve artık diken üstünde yaşamaktan çok yorulmuştu. Winston içindeki isyanı dışarı vurmak istiyordu. Bu yüzden sistemin en büyük düşmanı Emmanuel Goldstein’in kurmuş olduğu örgüte katılmak istiyordu. Ama bu örgütün adı vardı kendi yoktu. Nasıl ve ne şekilde onlara ulaşacağını bilmiyordu?

Winston, Julia ile karşılaştığı koridorda O’brein adındaki iş arkadaşı ile karşılaşmıştı. O’brein, winston’a evime gelirsen, sana yeni çıkan sözlüğü verebilirim demişti. Tabiki sözlük bahane idi. O’brein da bir düşünce suçlusu idi. Winston adrese kız arkadaşı Julia ile birlikte gitmişti. Adrese vardıklarında onları kapıda bir hizmetçi karşılamıştır. Winston, O’brein ile görüştükten sonra onun örgütün bir elemanı olduğu anlamıştı. O’brein, winston’a Emmauel Goldstein’nin öğreti kitabını ulaştıracağına dair söz vermişti.

Nefret haftası kutlamalarının olduğu bir gün O’brein, winstona öğreti kitabını ulaştırır. Nefret haftası kutlamaları altıncı gününde iken tüm insanların öfkeleri zirve yapmıştır.

Winston öğreti kitabını okumaya başlamıştır. Öğreti kitabı üç bölümden oluşmakta idi. Öğreti kitabı büyük biraderin kurduğu sistemini detaylı bir şekilde anlatmaktadır. Kitap oldukça kalın idi. Winston kitabı rahat okumak için devamlı antikacının üstündeki daireye gider ve orada okurdu. Bu arada Julia’da winston’a katılırdı.

Winton ve Julia buluştukları bir gün kitabı okuduktan sonra birlikte uyuya kalırlar ve odada üçüncü bir kişinin sesini duyarlar. Bir anda oda içerisine siyah takım elbiseli insanlarla dolar ve Julia’ya ve Winston’a vururlar. Bulundukları mekanı darma dağan ederler. Winstonu yakalayan ekibim başında bir anda tanıdıkları Mr. Charrington’u görürler. Ve anlarlarki başından beri bu şahıs düşünce polisi imiş. Düşünce polisleri winston ve Julia’yı ayırırlar. Ayrı ayrı hücrelere atarlar.

Winston hücrede uzunca süre kalmıştır. Bu sırada hücreyi başka insanlarla paylaşmıştır. Bu hücrede hapis cezası biten kişiler sırayla çıkmaktadır. Hücrede tutuldukları sürede devamlı 101 numaralı oda hakkında sözler duyuyorlardı ve odadan korkmuşlardı. Acaba orada neler oluyordu? Winston uzun bir süre sonra eski dostu O’brein ile hücrede buluşurlar. O’brein’nında düşünce polisi tarafından yakalandığını düşünmüştü.

Winston hücresine kardiyanlar bir anda gelir ve winston’u etkisiz hale getirirler. Winston gözleri açtığında sedyede elleri bağlı bir şekilde uyanır. Kardiyanlar winstonu 101 numaralı odaya götürürüler. 101 numaralı odada winstona işkence yapmaya başlarlar bu sırada başında sözde dostu O’brein’nı görür. Winston burada çok ağır işkenceler görür. Elektrik vermeden, tutunda tırnak sökmeye kadar çok acı veren işkencelere maruz kalmıştır.

Winston artık irade gücü kaybetmiştir. Ne deseler yapacak duruma gelmiştir. O’brein, winstonu kafasını fare dolu bir kutuya sokmakla tehdit eder. Winston yapmadığı ve işlemediği suçları kabul etmek zorunda kalır. Üstüne üstelikde sevdiği kızdan Julia’dan vazgeçer. Herşeyini kaybeden Winston serbest bırakılır. Uzun zaman sonra Winston sevdiği kız Julia ile karşılaşırlar. Bir ağacın altında oturup konuşurlar ikiside çok ağır işkencelere maruz kalmışlardı. İşkence altında iken İkiside birbirinden vazgeçmişlerdi. Winston ve Julia artık büyük biradere tam bir bağlılık yani köle olmuşlardı. Bir daha görüşmemek üzere vedalaştılar.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört kitap Yorum

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, özet olarak insanlara ne anlatıyor diye soracak olursak. Orwell, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü, ikiz tehditler üzerine uzun yıllar düşündükten sonra bir uyarı olarak kaleme aldı. Nazizm ve Stalinizm . Farklı düşünmeye cüret etmenin işkence ile ödüllendirildiği , insanların günün her saniyesinin izlendiği ve parti propagandasının özgür konuşma ve düşüncenin önüne geçtiği bir devlet düşüncesi, sorumsuz hükümetlerin kötülüklerinin ayık bir anımsatıcısıdır. Winston, uygar hayatın değerlerinin sembolüdür ve onun kaybetmesi, her şeye gücü yeten devletlerin ortasında bu tür değerlerin savunmasızlığının keskin bir anımsatıcısıdır.

1984 kitabı konusu bakımından kasvetli ve iç karartıcı, süslemenin küçümsendiği, bireyselliğin cesaretinin kırıldığı ve güzellik ve inceliğin politik olarak şüpheli kabul edildiği Parti'nin işlevsel stilini ve estetiğini yansıtıyor. Orwell, düzenli dilin en dürüst iletişim şekli olduğu inancını yansıtan basit bir dilbilgisi kullanır. “Politika ve İngiliz Dili” adlı bir makalede,Açıkça düşünmek, siyasi yenilenmeye doğru atılması gereken ilk adımdır. Orwell'e göre, açıkça düşünebilmek için önce açık yazabilmeli ve1984 Bağımsız düşünce için kritik olan netliği ve kesinliği modeller. Aynı zamanda, dil belirgin bir şekilde baskıcı ve donuktur - her şeyin çirkin ve gri olduğu Parti yönetimi altındaki yaşamın yatıştırıcı etkisini taklit eder. Örneğin, kitabın açılışı açık ve anlaşılır, ancak aynı zamanda bir rahatsızlık ve sefalet duygusu uyandırıyor: “Winston Smith, aşağılık rüzgardan kaçmak için çenesini göğsüne soktu, Zafer Köşkleri'nin cam kapılarından hızla içeri süzüldü, yine de onunla birlikte içeri bir kumlu toz girdabı girmesini engelleyecek kadar hızlı değil." 

1984 kitap kaç sayfa?

1984 kitap kaç sayfa sorusuna cevap 328 sayfadır. 20.yüzyılın ufuk genişleten metinleri arasında yer alan Bin Dokuz Yüz Seksen Dört , fütürist arafı daha gerçek hale geldikçe daha da akıldan çıkmayan özel ve nadir bir eserdir. 1949'da yayımlanan kitap, politik hicivci George Orwell'in totaliter, bürokratik bir dünyaya dair kabus gibi vizyonunu ve bir zavallı cesetin bireysellik bulma girişimini sunan bir kitaptır.

1984 kitap konusu bakımından hangi yaşa uygundur?

İçinde bulundurduğu şiddet ve cinsellik konularından dolayı çocuklar için uygun olmasa da 17-18 yaş arasındaki gençlerin ufkunu açabilecek bir kitaptır. Ne çok küçük ne de çok biyik bir yaş kitlesine hitap etmektedir. Fakat her okuyucu kitlesi için istediğiniz zaman okunabilir bir kitaptır.