Kehribar Geçidi Nazan Bekiroğlu Konusu Ve Özet
Kehribar geçidi konusu, okuyucuların merak ettiği durumlardan biridir. Eser İsa’nın doğusundan dinleri çeşitli şekilde etkileri ile el alır. Paganizm ve Hristiyanlık arasındaki etkileşim ara ara vurgulanır. Bu ikili arasındaki alışveriş tatlı bir destansı hikayeler ile betimlenmektedir. 7 farklı kişi bulunan romanda hepsi tarihin farklı bulgu ve özelliklerinden oluşmuştur. Sonucunda hikaye tadında ve destansı anlatımla okuyucu sürüklenir.
İçerik Haritası
- Kehribar geçidi konusu
- Kehribar Geçidi Özet
- Kehribar Geçidi Kaç Sayfa
- Kehribar Geçidi Çıktı Mı?
- Kehribar Geçidi Nasıl Bir Kitap?
- Kehribar Geçidi Nazan Bekiroğlu Konusu Bakımından Türü Nedir?
- Kehribar Geçidi Yorumlar ?
Kehribar Geçidi Özet
Nazan Bekiroğlu, Kehribar Geçidi kitabında 7 kişinin hikayesi anlatmaktadır.
Hikayesi anlatılan birinci kişi Uykusuz Çoban Fazelistir. Fazelis, uzun yıllardan uyku problemi yaşamaktadır. Ve hiçbir zaman uykusunu uzun süre uyuyamaz. Hep kısa süreli uyku uyurdu. Bu yüzden ona uykusuz çoban derlerdi. Kime giderse gitsin kimse derdine çare bulamamıştır. Yorgunluktan ölsede gözlerini kapamasıyla uyanması bir olurdu. Çoban Fazelis’in yanında her zaman yakın dostu Kehribar adlı köpeği vardı. Kitabımızda kaderlerini birleştirmesi gereken kişileri kehribar Fazelis’in yanına getircektir.
Hikayesi anlatılan ikinci kişi, Azatlı köle vitalis, Senatör Zosimus’un yanında çalışmaktadır. Daha önceleri köle olarak yaşasada, artık köle değildir. Senatör, Vitalis’i çok sevmektedir. Bütün dert ve sıkıntılarını onunla paylaşmaktadır. Belirli bir zaman sonra Roma’da hristiyanlık yasaklanır. Hristiyan olan herkes özellikle köleler yakalanıp öldürülürdü. Bu durumdan rahatsız olan senatör Zosimus kölesi Vitalis’i ilk önce azad etmiştir. Sonrada Roma’dan kaçması için onu göndermiştir. Kaçış yolunda Vitalis Köpeğimiz kehribar ile karşılaşmıştır. Vitalis nedenini bilmediği bir şekilde köpeği takip eder. Ve Kehribar vitalis’i Uykusuz çobanın yanına kadar getirir.
Hikayesi anlatılan üçüncü kişi Gezgin’dir. Bu kişi geçmiş zamanlarda Hatay ilimizin kenarlarında yaşamaktadır. Babası zengin bir tüccardır. Üretimi çok zor olan mor renkli kaftanları üretip imparatorluğa satmaktadır. Oğlu Gezginin’de bu işin başına geçip devam ettirmesini ister. Ancak Gezgin’in gözü hep gezmelerde, özellikle çöldedir. Oralara gitmek ve çölü görmek istemektedir. Babası bunu öğrenince ona bir şans verir ve bir yıllığına istediğini yapabilirsin der. Gezgin çöllerde dolaşırken bir kıza rastlar ve kıza aşık olur. Kızla evlenir ve bir kabileye damat olur. Ancak kabilenin nasıl bir gaddar ve kötü ruhlu bir kabile olduğundan habersizdir. Kabilede kız çocuklarını kimse sevmez ve değer vermezler.
Gezgin eski yaşadığı hayatı unutmuştur. Çünkü aradan tam beş yıl geçmiştir. Kabilenin yaşadığı bölgede kıtlık baş gösterir. Bu durumda kabilede yeni doğan çocuklardan 6 ayını doldurmamışlar çöle diri diri gömülürdü. Bu durumu hiç düşünmeden gezgin yapar. Ama yaptığı hatayı kısa sürede anlar ve karısını ve kabileyi terk eder. Kaçar onlardan. Bir süre sonra Roma’ya varır. Orada bazı insanlardan hristiyanlığı öğrenir ve hristiyanlığı kabul eder. Herkse kabile hakkında bildiği herşeyi anlatır. Roma sokaklarında dolaşırken köpeğimiz kehribar ile karşılaşır ve onu istemsizce takip eder. Kehribar Gezgin’i uykusuz çobana kadar getirir.
Hikayesi anlatılan diğer dördüncü kişide Yazıcı köle Simonidestir. Simonides kütüphane sahibi efendisinin emrinde yazıcı olarak çalışmaktadır. Simonides hem kütüphaneyle ilgilenmekte hemde ona verilen yazıcı görevini aksatmadan yapmaktadır. Simonides efendisinin emriyle başka kütüphanelerden veya sarraflardan efendisinin istediği kitapları bulup kütüphaneye getirmektedir.
Simonides, efendisinin kızı Sabinaya aşıktır. Sabinaya olan duygularından dolayı ona şiirler ve övgü dolu sözler yazmaktadır. Simonides roma’da hristiyanlara yapılan zülümleri duymuştur. Bu duruma çok üzülmüştür. Çünkü kendiside bir hristiyandır. Ölmemek için kütüphaneden kaçar. Efendisi ise onun kaçışına göz yummaktadır. Ölmesini istemez çünkü. Roma sokaklarında kaçarken köpeğimiz kehribar onu bulur ve Uykusuz Çobanın yanına getirir.
Hikayesi anlatılan beşinci kişi kilise kandilcisi Feliks’tir. Feliks henüz 19 yaşında bir delikanlıdır. Feliks’i babası küçükken gelip kiliseye emanet etmiştir. Bir dahada kiliseye hiç uğramamıştır. Feliks kilisede çok kutsal olarak kabul edilen bir odayı merak etmektedir. Am bu odaya girmesi yasaktır. Lakin bir gün bir köpek bu odanın kapasından içeri girmiştir ve kapı açılmıştır.Feliks köpeği çıkarmak için odaya baktığında aslında odada heykelden başka bir şey olmadığı görür. Hiristiyanların ölüm emrini veren cellatların bu kiliseden çıktığını öğrendiğinde kiliseyi yakmaya çalışır ve yakalanır. Baş rahip ölüm emrini verir. Arkadaşı feliks’in öldürülmesine göz yummaz ve onu zindandan kaçırır. Feliks kaçarken köpeğimiz kehribar ile karşılaşır ve onu takip eder. Bu takibin sonu olarak uykusuz çobanın yanına gelir. Uykusuz çobanın yanında artık 4 kişi vardır.
Hikayesi anlatılan altıncı kişi ise Yontucu efesli Linus’tur. Asıl mesleği taş yontmaktır. Yakın zamana kadar çok sevdiği arkadaşının gözünün önünde hiristiyan olduğu için öldürülmüştür. Linus’un hayatta kimsesi yoktur. Eşi ve çocukları onu terk etmişlerdir. Linus arkadaşının ölümü sonrası hiristiyan olmuştur ve romadan oda kaçmıştır. Romadan kaçarken nereye gideceğini bilmemektedir. Lakin köpeğimiz kehribar onada yol gösterek Uykusuz çobanın yanına getirmiştir.
Hikayesi anlatılan son kişi ise Barbar yüzbaşı Geta’dır. Roma askerlerinden birisidir kendisi. Ama hiristiyan olduğu anlaşıldığı zaman çok sevdiği yakın arkadaşı ile kavga etmesi istenir. Geta kardeşini çok sevdiği için onun ölmesini istemez ve gerekirse onun için canını vermeye hazırdır. Arenada çok fazla insan vardır. Abi kardeş dövüşü çok çekici gelir insanlara ve izlemeye koşarak gelmişlerdir. Geta’nın kardeşi abiminle dövüşmeyeceğim diyerek kendi boğazını keser. Ve orada ölür. Birden bire bir fırtına çıkar ve yıldırımlar arenanın üzerine düşer bunun sonucu olarak arenada herkes ölür Geta hariç. Geta kardeşinin cesedini alır ve oradan uzaklaşır. Kardeşini gömdükten sonra köpeğimi kehribar ile karşılaşır ve onu takip eder. Sonunda uykusuz çobanın yanına oda gelir. Böylelikle artık 7 kişi olmuşlardır.
Kehribar tüm kişileri uykusuz çobanın kaldığı bir mağaraya toplamıştır. Bu mağarada ateş yakarlar, birbirleriyle tanışırlar ve sohbet etmeye başlarlar. Gece geç saatlere kadar konuşurlar ve sonunda hepsi yorgun düşer uykuya dalarlar. Uykusuz çoban bile uyur. Sabah uyandıklarında çarşıya iip yiyecek birşeyler almaya indiklerinde herşeyin değiştiğini görürler. Tüm ülkede tek din hristiyanlık olmuştur. Ve bu insanları kimse tanımamaktadır. Yeni tanışdıkları bir kilise arşivcisine sorarlar. Aldıkları cevap hepsini şaşırtır. Tam 309 yıl uyumuşlardır. Bu durumu kiliseye anlattıklarında ise rahipler bunların doğru olduğunu düşünerek kendilerinin otoritelerinin sarsılacağını düşünerek hepsi öldürmeye kalkarlar. Bu 7 kişi kaçarak tekrar mağaraya dönerler. Hepsi gene uykuya dalarlar ve kendi zamanlarına dönmeyi dileyerek uyurlar.
Kehribar Geçidi Kaç Sayfa?
Kehribar geçidi merakla beklenen eserler arasında yerini almaktadır. 2021 senesinde çıkan kitap çok talep görmektedir. 605 ile 610 sayfa aralığında yer almaktadır. Kalın kitap kategorisine girmektedir. Sürükleyici şekli ile okuyucu için kısa gelse de rakamsal olarak kalın bir halde bulunur. Ancak tarihi anlatımıyla ve destansı benzerliği ile 600 sayfa okuyucu için kısa gelmektedir.
Kehribar Geçidi Çıktı Mı?
Kehribar geçidi kitabı bir çok okur sever tarafından merakla beklenen bir eserdir. 2021 yılında piyasa sürülen kitap bir çok okuyucu tarafından talep görmüştür. Özellikle Covid döneminde evde vakit geçiren kitap severler için harika bir imkan olmuştur. Şimdiden bir çok satış sayısını geçmiştir. Yazarı Nazan Bekiroğlu’dur.
Kehribar Geçidi Nasıl Bir Kitap?
Kehribar geçidi romanı bir çok konuyu içinde barındırır. Özellikle karakter canlılığı üst seviyede bulunmaktadır. Ayrıca dini ve çeşitli noktalara dokunmaktadır. Destansı bir türev olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu denli zengin ve çeşitli noktalara değindiği için talep sayısı fazladır.
Kehribar Geçidi Nazan Bekiroğlu Konusu Bakımından Türü Nedir?
Kehribar geçidi Nazan Bekiroğlu tarafından yazılan nadide eserlerden biridir. Bu eser tür olarak tarihi kurgu romanı olmakla beraber destan şeklinde kaleme alınmıştır. Kurt destanlarını aratmayan tasviri ve kalemi ile derin anlamlı bir eserdir. Fakat ağır anlatımla okuyucu yorulmamaktadır. Nazan Bekiroğlu eserde kalitesini konuşturmuştur.
Kehribar Geçidi Yorumlar ?
Kehribar geçidi okunması gereken kitaplar arasında yerini alır. Bu denli popüler olması kitabın kalitesi ile alakalıdır. Dini ve 7 kişinin hikayesini farklı şekilde ele alarak okuyucuları o tarih içerisinde gezdirmektedir. Adeta 8. Kişi olarak romanın içinde dolanmanıza olanak sağlar.