Anasayfa >> Kitap Blog >> Kitap Blog Sayfaları >> Bir İdam Mahkumunun Son Günü Yorum Ve İncelemesi

bir idam mahkumunun son günü yorum

Bir İdam Mahkumunun Son Günü Yorum Ve İncelemesi

Bir idam mahkumunun son günü özet ve konusu'nu okumak isterseniz lütfen diğer sayfamızı ziyaret ediniz. Bu sayfada okuyucuların kitap hakkındaki düşüncelerine yer verilmiştir. Bu eseri okuyanların kitap hakkındaki yorum ve incelemeleri aşağıda verilmiştir.
 

Bir İdam Mahkumunun Son Günü Yorum

  • Eğer sizlerde altı hafta sonra öleceğinizi bilseydiniz ne yapardınız? Ve bu ölümün “ölüm!, ölüm!” diye bağıran halkın gözleri önünde bedeninizden, kafanızı bir giyotinin altında yarım saniyelik bir acıyla ayrıldığını düşünerek demir parmaklıkların arasında geçen kısacık altı hafta nasıl hissettirirdi? İşte Victor hugo bunu bizlere o kadar içten anlatmış ki inanın her anını yaşıyorsunuz. Kitapta monolog şeklinde anlattığı kısımlardan kitaptaki diğer karakterlerle olan diyaloglarına kadar kendinizi o psikoloji içine sokuyorsunuz.
  • Yargılanma sonucu idam cezasına mahkum edilen bir adamın, idam gününe kadar hergün kendini kendini tekrar tekrar idam ettiği, karamsarlığı, umudu, sevinç ve hüznü etkileyici bir şekilde bize anlatan akıcı ve muhteşem bir eser. Mutlaka herkes okumalı. Özellikle yasa koyucular okumalı. Allah kimsenin başına vermesin.
  • Kısa süre sonra idam edileceğini öğrenen bir mahkumun bu kısa süreçte yaşadığı, hissettiği duyguları onun gözünden okuyor ve sizde hissediyorsunuz. Benim severek ve hayretle okuduğum kitaplardan birisidir. Bir İdam Mahkumunun Son Günü, kesinlikle herkese öneriyorum. Muhteşem bir kitaptı.
  • Bir idam mahkumunun son günü kitabında hayatının son anını yaşamasına günler ve saatler kalan bir mahkumun son kalan günlerini bize okutan Victor Hugo insanın yaşam ve ölüm ile arasında ki bağlantıyı anlatmaktadır. Hayatımızda bir insanın küçük bir umuda bile nasıl tutunduğunu, düşüncelerin insanı nasıl bir boşluktan daha derin bir boşluğa ve karanlığa attığını bazen o derin boşluğun ortasında karanlığa, küçük bir ışığın bile insanı nasıl hayatta yeniden bağladığını okuyoruz. Ben kitabı okuduktan sonra, kendime en çok sorduğum soru şu oldu; Bu kadar çok zamanım varken neden ben hayatım için hâlâ harekete geçmiyorum? Ölümüne saatler kala bile hayal kuran bir mahkumu okuduktan sonra kendi, kendime dedim ki bunca zamanım varken neden bu kasvetli ve sıkıcı yaşamda kendimi hayallere bile kapattım. Bu kitaptan öğrendiğim şey nefes aldığımız sürece her daim hayallerimiz olmalı.
  • Ben kitabı okurken göz yaşlarım sel oldu. 6 aylık bir mahkumiyet hazırlıgı ve o beklenen hazin sona hazırlanırken her anın her düşüncenin yazıya bu şekilde aktarılması kitabı bir solukta okutuyor. Mahkumun kızıyla olan son muhabbeti ise beni derinden etkiledi. Bence unutulmaz klasikler arasında... Mutlaka herkes okumalı.
  • Tüm dünyada ölümün çok acı verici olduğu herkesçe kabul edilen bir şeydir. Fakat ölümden daha acı olan şey ise, öleceğin zamanı bilmek! Öleceğin gün için günleri saymak zorunda olmaktır. Kitapta idama mahkûm edilmiş karakterin idam günü gelene kadar yaşadıkları anlatılıyor. Kitabı okurken kendinizi karakterin yerine koyuyorsunuz, karakterin yaşadığı duyguları birebir sizde yaşıyorsunuz. Her zaman idam cezası hep tartışılır olmuştur. Yazar da kitabında idam cezasını eleştiriyor. İdam cezası gerçekten tartışılıp, enine boyuna yatırılıp ve iyice düşünülüp uygulanan bir ceza olmalı çünkü sonucları çok ağır bir ceza.
  • Bence o kadar çok etkileyici bir kitaptı ki hisselerimi yazıya dökmekte bile zorlanıyorum. İdam mahkumun ölüme her gün yaklaşma anını derinden hissettim. Yazar bu eseri yazdığı dönemi eleştirel bir şekilde açıkça dile getirmiş. Kendimi yazarın yerine koydum ve o dönemde yaşayan bir insan olsaydım bende karşı çıkarmıydım diye soruyorum kendime? Bence ölümüne karşı çıkardım. Yaşadığım hayatı, düşüncelerimi her şekliyle hayalperest bir şekilde bana sorgulatan bu kitaplar benim en beğendiklerim oluyor nedense. Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Muhteşem bir kitaptı.
  • Bence kitabın yazılış amacına baktığımızda, kitap içerisinde psikolojik tahlillere çok sık yer verildiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra suç mahkumum işlemişte olsa sapasağlam bir adamın giyotin sehpasına tıpış tıpış gidişine adım adım tanık oluyoruz. Bence yasa koyucular, öldürülme şekli itibari ile idam mahkumunun ölürken neredeyse hiç acı çekmeyeceğini savunsalar da idam mahkûmu ölümünü beklediği süreçte adeta psikolojik bir yıkım ve ısdırabın pençesine düştüğünü ve acının sadece fiziksel değil ruhsal olarakta yaşandığını asla unutmamalılar. Sonuca doğru giden süreç insanı yiyip bitiriyor adeta.

Ana yasanın 5846 sayılı kanunun 25. maddesinin ek 4 maddesine göre yetkili kişiler bizden yayınlanmış olan eserin hakkındaki yazıyı kaldırmamızı isteyebilirsiniz. Bu işlem içinde bize 3 gün vermek zorundasınız. 3 gün içerisinde kaldırmazsak bizi dava edebilirsiniz. Bize bildirim yapılmadan yapılan suçlamaların karşılığında bizde size maddi ve manevi tazminat davası açacağımızdan şüpheniz olmasın...Bizlere iletişim sayfasındaki bilgilerden ulaşabilirsiniz.

Kitaba Yapılan Yorumlar