Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Özet Ve Konusu & Peyami Sefa
Ünlü edebiyatçımız Peyami Sefa tarafından yazılan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu konusu, olarak kemik veremi sebebiyle bacağı kesilmek üzere olan ve sonra iyileşen çocuğun hayat hikayesi anlatılır. 15 yaşında hasta çocuk olan kişinin ağzından anlatılan bir eserdir. Kurgu roman olmasına rağmen aşk hikayesi ile de önemli psikolojik romanlardan biridir. Dokuzuncu hariciye koğuşu Peyami Safa’nın ölümsüz eserlerinden biridir.
İçerik Haritası
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu özet?
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Konusu
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Karakterleri Kimlerdir?
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kaç Sayfa?
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kimin Eseri?
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Adlı Romanıyla Ünlü Milli Edebiyatçımızın Adı Nedir?
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Sonunda Ne Oldu?
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kaç Yaş İçin?
- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu İlk Psikolojik Roman mıdır?
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Özet
Kitabımızın baş kahramanı olan 15 yaşında genç bir delikanlıdır. Kahramanımız küçük yaşlarından beri dizine vuran bir hastalık sebebi ile yürüyememektedir. Kahramanımız hastane bacağının kontrolü için sık sık gitmektedir. En son kontrole gittiğinde ise doktor artık vaktin kalmadığını ve bacağının ameliyat olması gerektiğini hatta gerekirse bacağını kesmek zorunda bile kalabileceğini söylemişti.
Kahramanımız doktorun sözlerinden sonra başka bir doktor görüşü almak üzere doktor, doktor gezmeye başlamıştı. Gittiği tüm doktorlar aynı cevabı vermişlerdi. Kahramanımız bacağının son durumunu annesinden saklamıştı. En son bir doktor ona sinirlerinin çok yıprandığını ve sağlıklı bir karar vermesi için ortam değiştirmesi gerektiğini tavsiye etmişti.
Kahramanımız doktor tavsiyesi ile zengin bir akrabalarının evine misafirliğe gitmişti. Akrabası Paşa efendi misafir olarak kabul etmişti kahramanımızı. Kahramanımız köşkte kalmaya başlamıştı. Köşkte kaldığı süre boyuncada yazılarını yazmaya devam etmişti. Çünkü ailesinin geçimini yazarlık yaparak sağlıyordu.
Kahramanımız köşkte yaşamaya devam ederken Paşa efendinin kızı Nüzhet ile tanışıp konuşmaya başlamıştı. Nüzhet çok güzel ve sevecen bi kızdı. Hayatı hep dalgaya alan bir karaktere sahipti. Sonuçta zengin kızı. Paşa efendinin akrabalarından biri olan Dr. Ragıp bey Nüzhet hanımla evlenmek istemektedir. Paşa efendi bu durumu öğrenir öğrenmez fikrini almak amacıyla Kahramanımıza sormuştu. Dr. Ragıp bey sence nasıl biri diye sordu ? Kahramanımız onu beğenmediğini ve Nüzhet hanımla evlenmesi sonucu Nüzhet hanımı üzeceğini söylemişti. Çünkü kahramanımızda nüzhet hanımı seviyordu. Kapı aralığından tüm konuşulanları Nüzhet'in annesi duymuştu ve hiç hoşlanmamıştı.
Nüzhet hanımın annesi kızı ile konuşarak kahramanımızı kötülemeye başlamıştı. Onun aslında bir bulaşıcı hastalığı olduğunu ve kötü bir insan olduğunu söylemişti. Tüm konuşulanları Kahramanımız duymuştu. Ve artık o evden ayrılmak istediğini Paşa efendiye söylemişti.
Paşa efendi kahramanımıza müsade etmişti ve güle güle demişti. Sabah erkenden köşkten ayrılmak için kalkan kahramanımız köşke annesinin gelmesiyle şok yaşamıştı. Annesinin gelmesiyle bir kaç gün daha köşkte kalmak zorunda kalmıştı. Bu sırada bacağının ağrısının şiddetlenmesi üzerine hastaneye kaldırılmıştı.
Hastanede ameliyat olmayı devamlı red etmektedir. Bu yüzden oparatör doktor onu başka bir koğuşa Dokuzuncu hariciye koğuşuna yatırmıştı. Kahramanımız artık dayanacak gücü kalmamıştı ve ameliyat olmaya razı gelmişti.
Ameliyat sonrası bacağı eskisi gibi ağrımıyordu ama eskisi kadarda kolay yürüyemiyordu. Hastane çıkışı kahramanımız Nüzhet hanımın evlendiğini duymuştu. Bu duyum sonrası çok üzülmüştü. Ama hastanede yattığı süre boyunca çok düşünmüştü artık hayal dünyasında yaşamayıp gerçeklerle yüzleşecekti. Ve artık kendi hayatını yaşamaya başlamıştı.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Karakterleri Kimlerdir?
Dokuzuncu hariciye koğuşu karakterleri ve kahramanları hakkında detaylı içerik okumak isterseniz lütfen diğer sayfamızı ziyaret ediniz. Öncelikle ana karakter olayı yaşayan anlatan 15 yaşındaki çocuktur. Diğer ana karakterler ise Doktor Ragıp bey ve Nüzhet Hanım olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Yorum Ve İnceleme
Dokuzuncu hariciye koğuşu yorum ve incelemeleri daha detayı okumak isterseniz lütfen diğer sayfamızız ziyaret ediniz.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kaç Sayfa?
Dokuzuncu hariciye koğuşu sayfa sayısı bir hayli merak edilmektedir. Genellikle 112 sayfa civarında bulunmaktadır. Değişik yayın evlerinde 90 ile 13 sayfa aralığında gidip gelmektedir.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kimin Eseri?
Dokuzuncu hariciye koğuşu önemli eser olarak bilinir. Hem kitabın kalitesi hemde yazar önemli bir noktaya sahiptir. Kitabın yazarı da merak konusudur. Kitabı yazan kişi ünlü yazar Peyami Safa adlı edebiyatçımızdır. Bu nedenle okunması gereken eserlerden biridir.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Adlı Romanıyla Ünlü Milli Edebiyatçımızın Adı Nedir?
Dokuzuncu hariciye koğuşu 1930 senesinde yazılmış Türk edebiyatı için önemli olan eserlerden biridir. Romanın yazarı da Türk edebiyatı için önemli yere sahip olan Peyami Safa’dır.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Sonunda Ne Oldu?
Dokuzuncu hariciye koğuşu Peyami Safa tarafından yazılmış nadide eserdir. Kitabın sonunda ise 15 yaşındaki çocuğun bacağı kesilmekten kurtulmaktadır. Fakat biraz bacağı kısalmıştır. Hastalığı tamamen iyileşecek kendi sağlıklı haline kavuşmuştur. Ancak çıktığında Doktor Ragıp bey ile Nüzhet hanım evlenmiştir. Bu durum çocuğu üzmüştür.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kaç Yaş İçin?
Dokuzuncu hariciye koğuşu kurgu bir otobiyografi olarak karşımıza çıkar. 15 yaşında olan bir çocuğun hastalığı sırasında yaşadığı olayları deftere yazıp anlattığı bir eserdir. Okuyucu olarak genellikle her yaşa önerilmektedir. Lise öğrencilerine ödev olarakta verilir. Bu nedenle orta okul ve lise öğrencilerine de serbest bir eserdir. Her yaştan kitap sever okuyabilir.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu İlk Psikolojik Roman mıdır?
Dokuzuncu hariciye koğuşu Peyami Safa tarafından yazılmış 1930 senesinde ortaya çıkmış ünlü eserdir. Eserde bir gencin anı defteri tutar gibi anlattığı olaylar psikolojik şekilde anlatılır. Otobiyografik bir şekilde yaşayan kendini lanse eder. Bu nedenle önemli psikolojik romanlardan biridir. Okuyucular tarafından merak edilen bir konu ise ilk psikolojik roman mıdır? Sorusudur. Maalesef ilk psikolojik roman değildir. Türk edebiyatında ilk psikolojik roman Mehmet Rauf adlı yazarın yazdığı Eylül kitabıdır. Fakat dokuzuncu hariciye koğuşu da Eylül romanından sonra yer almış en değerli ve eski psikolojik romanlardan biridir.