Kürk Mantolu Madonna Özet Ve Konusu
Kürk mantolu madonna konusu, insanların toplumdaki onca kalabalığa rağmen yaşadıkları yalnızlığını konu alıyor. Öykü, şiir ve romanlarıyla Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından Sabahattin Ali'nin en çok okunan kitabı Kürk Mantolu Madonna'dır. Kitap insanların toplum içerisindeki yalnızlığını konu alıyor.Yazar bu tema için Maria Puder ile Raif Efendi'nin aşk hikâyesini ve bu hikâyeyi yıllar sonra okuyan anlatıcıyı kullanır. 23 yıl sonra ikinci baskısı yapılmış olmasına rağmen özellikle 2000 yılından sonra çok sayıda yayına ulaşmıştır. Bu ilgiyi anlamak için öncelikle kitabın dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle bu çalışmanın birinci bölümünde biçim, olay örgüsü, karakterler, anlatıcı, bakış açısı, zaman ve mekân açısından incelenmiştir. İkinci bölümde bu şöhretin şekil ve muhteva gibi sebepleri etraflıca tartışılmıştır.
İçerik Haritası
- Kürk mantolu madonna konusu nedir?
- Kürk mantolu madonna özet olarak ne anlatıyor?
- Kürk mantolu madonna kaç sayfa?
- Kürk Mantolu Madonna hangi edebi akım?
- Sabahattin ali kürk mantolu madonna karakterleri kimlerdir?
- Kürk Mantolu Madonna ne anlatmak istiyor?
- Kürk Mantolu Madonna gerçek mi?
- Kürk Mantolu Madonna olay nerede geçiyor?
Kürk Mantolu Madonna, sabahattin ali tarafından yazılan romantizim konulu bir romandır. 1943'te İstanbul'da ilk kez basıldığında hiçbir etki yaratmadı. Onlarca yıl sonra, Kürk Mantolu Madonna, arkadaştan arkadaşa geçen bir kitap haline geldiğinde, edebiyat kurumu onu görmezden gelmeye devam etti. Sabahattin Ali'nin diğer eserlerini çok beğenenler bile bunu şaşırtıcı bir sapma olarak gördüler. Bu sadece bir aşk hikayesiydi, dediler - kız öğrencilerin bayıldığı türden. Yine de, son üç yıldır, Orhan Pamuk'u geride bırakarak Türkiye'de en çok satanlar listelerinin zirvesinde yer alıyor .
Kürk Mantolu Madonna Özet
Kahramanız Rasim çalıştığı iş yerinden talihsiz bir şekilde ayrılmıştır. Rasim işyerinden kavulması sebebiyle kendisine yeni iş bulmak için sokaklarda dolaşmaktadır. İş aradağı bir gün eski arkadaşlarından Hamdi ile karşılaşır. Hamdi ile biraz sohbet ettikten sonra çalıştığı işinden kavulduğunu ve yeni bir iş aradığını söyler. Bu duruma çok üzülen Hamdi bey çalıştığı kurumun müdürü olarak Rasim beye iş teklif eder. Rasim bu teklif karşısında ilk önce çok şaşırır. Ama utana, sıkıla teklifi kabul eder.
Rasim yeni işinde ilk gün odasındaki çalışma arkadaşı Raif efendi ile tanışır. Raif efendi sessiz sakin ve içine kapanık biridir. Raif efendi çok fazla konuşmayan, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, kendisine verilen her işi titizlikle yapan birisidir. Raif efendi çalışma saatlerinde bazen boş kalabiliyordu. Bu boş kaldığı zamanlarda masasının çekmecesindeki kitabı alır ve okurdu.
Bir gün Raif efendi hastalandı ve onun yapması gereken bir çevirmenlik işi gelmişti. Bu durum yüzünden Rasim eline evrakları alarak Raif efendinin evinin yolunu tuttu. Rasim, Raif efendinin evine ayak basar basmaz evin durumunu çözmüştü. Raif efendinin evi çok kalabalıktı. Raif efendi çalışarak kazandığı üç kuruş maaşla bu kadar insanı nasıl besliyordu acaba? Raif efendinin yılların verdiği yorgunluk ve maddi imansızlıklar yüzünden vücudu olukça zayıf düşmüştü.
Raif efendi bir dahaki gelişinde Rasimden çekmecesindeki eşyalarını getirmesini istemişti. Rasim efendi çekmecedeki eşyaları toplarken kara kaplı bir kitap gözüne ilişti. Acaba bu hangi kitap diyerek evirip, çevirmeye başladı ve sayfalarına göz gezdirmeye başladı. Kitapta yazılanlar Rasim efendiyi çok etkilemişti. Rasim kitabı okuyup bitirdikten sonra yakacağına dair Raif efendiye söz vermişti. Çünkü kitap Raif efendinin hayatını anlatmaktadır.
Raif efendi genç bir delikanlı olmasına rağmen içine kapanık ve yalnız takılan biridir. Tek dostu okuduğu kitaplarıdır. Babası sabun fabrikası işletmektedir. Maddi durumu iyidir yani. Babası Raif efendinin mesleği öğrenebilmesi için onu Almanya göndermişti.
Raif efendi Almanya’ya vardığında bir pansiyona yerleşir ve bir sabun fabrikasında iş bulur ve çalışmaya başlar. Raif efendi iş yerine ilk başlarda her gün gitmekte idi. Daha sonraları işe eskisi kadar gitmemeye ve kafasına göre izin kullanmaya başlamıştı. Her gün parkları, sergileri ve Almanya’nın çeşitli güzeliklerini gezmekte idi. Bir gün gazetede bir serginin reklamını görür ve o sergiye gitmeye karar verir.
Raif efendi gittiği sergide çok beğendiği bir tane tabloya bakar. Tablo çok etkilemiştir kendisini. Tabloyu izlerken bir bayan “Tabloyu beğenip beğenmediğini ve birisine benzetip benzetmediğini sorar.” Raif efendinin kadınlarla arası olmadığından kadının yüzüne bile bakmadan tabloyu annesine benzettiğini söyler. Aslında kadından utandığı için yalan söylemiştir. Bu kadın Kürk Mantolu Madonna’dır.
Raif efendi pansiyonda tanıştığı bir arkadaşı ile gezerken sergide karşılaştığı kürk mantolu kadınla karşılaşır. Raif efendi kadını beğenmiştir ve ertesi gün tekrar görebilme ümidi ile aynı yerde beklemeye başlamıştır.
Kadını gördüğünü onu takip etmeye başlar ve bir gece kulubüne girdiğini görür. Raif efendi kadının peşinden gece kulubüne girer. Kürk mantolu madonna sahnede iken hem keman çalıp hemde şarkı söylemekte idi. Kadın şarkıdan sonra Raif efendinin masasına gelip oturmuştur. Kadın Raif efendiye kensinin Maria Puder olduğunu ve kürk mantolu madonna’nın ise kendisinin otoportresi olduğunu söylemiştir.
Raif efendi o günden sonra kadına dahada bağlanmıştır. Raif efendi ile Maria puder arasında bir ilişki başlamıştır. Maria puder her fırsatta Raif efendiye kendisinden ona bir fayda gelmeyeceğini anlatır dururdu. Çünkü hiçbir erkeğe aşık olamadığını dile getirirdi. Ama Raif efendi Maria hanıma sırılsıklam aşık idi.
Raif efendi Maria ile hergün buluşup günleri eğlenerek ve gezerek geçirmektelerdi. Ve bir gün Maria hanımda, Raif efendiye olan aşkını itiraf etmişti. Herşey dahada güzelleşmişti. Ama beklenmedik bir anda Türkiyeden haber gelmişti. Raif efendinin babasının öldüğü ve Türkiye’ye dönüp işlerin başına geçmesi gerektiği bilgisi gelmişti. Raif efendi maria hanıma seni tez zamanda yanıma aldırcam diyerek vedalaşmıştı.
Raif efendi ile Maria hanımla uzunca bir süre mektuplaşmıştı. Bir gün bu mektuplaşma son bulmuştu. Bu durum kaşısında Raif efendi çok üzülür ve eski haline döner. Eskiden olduğu gibi içine kapanık ve yalnız yaşamayı tercih eder.
Yıllar sonra İstanbul’da Maria hanımın kuzeni ile karşılaşır. Yanında küçük bir kız çoçuğu vardır. Raif efendi burada herşeyi öğrenir. Maria hanımın kendisinin Türkiye’ye dönmesinden sonra hastalandığını ve öldüğünü öğrenir. Sevdiği kadını bu şekilde kaybetmek Raif efendiyi bir kez daha yaralamıştır. Bu kızın babasının bir Türk olduğunu söyler ama kim olduğunu bilmediklerini söylerler. Raif efendi kızıyla bu şekilde tanışmıştır. Ama kızın kendisinden olduğundan haberi yoktur. Kız annesinin kuzeniyle beraber trene binerek uzaklaşmıştır.
Kürk Mantolu Madonna Kaç Sayfa?
Kürk Mantolu Madonna’da Sabahattin Ali gözlerini tercümanlık yapan bir memurun yaşamına çevirir. Havran’da doğup büyüyen Raif Efendi sonunda sanat okumaya karar verir ve kasabasından gider. Önce İstanbul’a, oradan Berlin’e kadar ilerler. Bu ilginç serüvende 177 sayfa ile size eşlik eder kitap.
Kürk Mantolu Madonna hangi edebi akım?
Weimar Cumhuriyeti'nin yenik, mutsuz, çaresiz kişileri Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sının her bölümünde karşımıza çıkıp ısrarla bize anımsatır: Bu, romantizm ve idealizm üzerine bir romandır.
Sabahattin ali kürk mantolu madonna karakterleri kimlerdir?
Sabahattin ali kürk mantolu madonna baş karakterleri, Alman olan bir kadın Maria Puder ve Havranlı Raif Efendi'dir. Raif Efendi içine dönük, melankolik, sessiz ve dış dünyaya ayak uydurmayı sağlayamamış bir karakterdir. Raif, Maria'yı yani Kürk Mantolu Madonna'yı tutkulu bir aşkla sevmektedir ve tüm hayatında sadece onunla olduğu zaman diliminde ruhen huzurlu yaşamıştır. Bir diğer önemli karakter anlatıcı, Raif Efendi'nin iş arkadaşıdır. Raif Efendi'nin gizemini çözmemizi sağlayan bir karakterdir.
Kürk Mantolu Madonna ne anlatmak istiyor?
Romanda aşk, yalnızlık ve yabancılaşma temaları çoğunlukla yer alır. Genel olarak bir aşk romanı olarak anlaşılsa da aslında psikolojik tahliller eşliğinde bir insanın içinde yaşadığı topluma yabancılaşması ve yalnızlaşarak kendi kabuğuna çekilmesi romanda değinilen yerdir.
Kürk Mantolu Madonna gerçek mi?
Filiz Ali, söylemlerinde 'Kürk Mantolu Madonna'nın ana karakterinden Maria Puder'in gerçek bir insan olduğunu anlatıyor: “Bir süre önce Maria'nın gerçek bir kişi olduğunu keşfettik. Babam bir arkadaşına hapisteyken yazdığı mektupta, Alman kadına duyduğu tutkunun hikayesini anlatıyor.”
Kürk Mantolu Madonna olay nerede geçiyor?
Kürk Mantolu Madonna, 1920'li ve 1930'lu yıllarda, Berlin ve Ankara'da geçer, ancak romanın ana hikayesinin çoğunluk kısmı Almanya'da yer almaktadır. Roman neredeyse hepsi Raif Efendi ile Maria Puder arasındaki aşka yoğunlaştığından, zaman ve mekan roman üzerinde fazla etki sahibi değildir.