Huzursuzluk Özet, Konusu Ve Kitap Yorumu & Zülfü Divaneli
Kitap, anlattığı hikaye içerisinde okurların hem Ortadoğu hem IŞİD zulmü, hem de yazarın “kelamın çocukları“ olarak bahsettiği Ezidiler ve Ezidilik ile ilgili detaylı bilgiler vermektedir. Olay örgüsü içerisindeki anlatı özgün ve akıcı; hikayenin kendisi ise oldukça sürükleyicidir.
İçerik Haritası
- Zülfü Livaneli Huzursuzluk Konusu Nedir?
- Huzursuzluk Kitabındaki Hikaye Gerçek Mi?
- Zülfü Livaneli Huzursuzluk Yorum
- Huzursuzluk Ki̇tabı Kaç Sayfadır?
- Huzursuzluk Kitabı Kaç yılında Yayınlandı?
- Huzursuzluk Kitabı Roman Mı?
- Huzursuzluk Kitabının Türü Nedir?
Huzursuzluk Konusu Zülfü Livaneli Kitabı
Kitap Mardinli Hüseyin ile Ezidi kızı Meleknaz’ı anlatmaktadır. İbrahim İstanbul’da gazetecilik yapmakta ve sıradan bir hayat sürmektedir. Bir gün çocukluk arkadaşı Hüseyin’in Amerika’da öldüğünü öğrenir. Hüseyin gibi sessiz ve kendi halinde olan birinin nasıl öldüğünü anlamlandıramaz ve olayları öğrenmek için Hüseyin’in memleketi olan Mardin’e gider.
İbrahim Mardin’e gittiğinde diğer arkadaşı Mehmet’i görür. Onunla sohbet ederken Hüseyin ile ilgili bazı şeyler öğrenir. Hüseyin, nişanlıdır. Bir gün yezidi kampına giderek Meleknaz ile tanışır ve ona aşık olur. Nişanlısını terk eder ve Meleknaz ile onun bebeğini eve getirir. Hüseyin’in ailesi başta durumu kabullenmese de daha sonra bir şey yapamamışlar ancak bir süre sonra Meleknaz’ın Hüseyin’e büyü yaptığını düşünmeye başlamışlardır. Hüseyin ve Meleknaz’ın birliktelikleri ilerler ve olaylar gelişir.
İbrahim, Hüseyin’in Mardin’de başlayıp Amerika’da sona eren hikayesine dair daha fazla bilgi edindikçe IŞİD’e dair de pek çok şey öğrenir. Kitapta aşkı, sevgiyi, hüznü, bir çok yenilgiyi ve kaybı yaşamış karanlıklara gömülmüş ve ardından bu karanlıklardan kendi çıkış yolunu kendisi bulmuş pek çok karakterin öyküsü vardır.
Huzursuzluk Özet
Zülfü Livaneli bu kitabında mardinli Hüseyin ile yezidi Meleknazın talihsiz aşkını anlatmaktadır.
İbrahim istanbul’da çalıştığı gazetinin ikinci katındaki toplantı salonunda idi. İş yerinde Baş komiser diye takıldıkları, arkadaşı üçüncü sayfa haberlerinden bahsederken, Mardinli Hüseyin yılmaz’ın Amerika’da talihsiz ölümünden bahseder. Hüseyin, İbrahimin mardindeki çoçukluk arkadaşıdır. İbrahim bir anad içini hüzün kapla. Ve geçmişini hatırlar. İbrahim, hüseyini sessiz, sakin ve kendi halinde biri olarak tanırdır. Hüseyinin başına neler geldiğini öğrenmek ve arkadaşının cenazesine katılmak için mardine gider.
İbrahim, Mardin’e gelince burada bir çok insanla Hüseyin hakkında konuşur. İlk önce Hüseyin’in annesi ve kız kardeşi ile konuşur. Hüseyin’in getirdiği kızdan bahsederler. Gelen kızı Hüseyin göçmen kampından getirmiştir. Kızın hiçbir resminin olmadığını söylerler. Ve hiç kimseylede konuşmadığını anlatırlar.
Ertesi gün Hüseyin’in cenazesi Amerika’dan gelmiştir. Ve aynı gün defnedilmiştir. Kabristanda İbrahim derin düşüncelere dalar. Burada Annesi, babası, babaannesi burada yatıyordur. İçini bir burukluk kaplamıştır. Bu hüzünlü anında başka bir çoçukluk arkadaşı olan Mehmet’i görür. Hoş beş muhabbetten sonra oturup Hüseyin hakkında konuşurlar. Hüseyin Mardin de yeni açılan üniversitede sağlık bilimleri okumuştur. Ve Suriye’deki savaştan dolayı kaçan halkın yerleştirildiği kamplardan birinde gönüllü olarak görev almıştır. Merhametten maraz doğar diye boşa dememişler.
Bir yezidi kampına gitmiştir. Hüseyin orada Meleknaz adındaki bir kızla tanışır. Ve Hüseyin Mardin’deki Safiye adlı nişanlısı terk eder ve bu Meleknaz ile evlenir. Meleknazın bir tane gözleri görmeyen bir çocuğu vardır. Başta Hüseyin’in annesi ve Kız kardeşi karşı çıksada Hüseyin laf dinlemez. Eve gelen Meleknaz hiç kimseyle konuşmuyordur. Annesi ve kardeşi kürtçe, arapça veya türkçe bilmiyor diyerek üzerine gitmek istememişler. Bu durumu duyan birçok eş dost akraba eve hayırlı olsuna geliyordu. Bu sırada Meleknazda mutfakta Hüseyinin annesine yardım ediyormuş. Diğer odadan Hüseyinin kız kardeşi elinde mağrul ile mutfağa girince meleknaz, bebeğini bile almadan evden kaçarak uzaklaşmıştı. Bu durumu gören komşuların kızın yezidili olduğunu anlamışlar. Ve kızın Hüseyin’e büyü yaptığını düşünmüşler ve evin tüm odalarına mağrul yerleştirmişler.
Mehmet’in babası Hüseyin’i çok uyarmıştır ve Mehmet Meleknazı aramaktan hiç vazgeçmemiştir.
Hüseyin, Meleknazı ararken bir gün karşısına işidçiler çıkar ve kızı aramaktan vazgeçmesini söylerler. Çünkü bizde kızı arıyoruz bulduğumuz yerde öldüreceğiz derler. Hüseyin bir kere düşmüş kara sevdanın pençesine öyle kolay kurtulabilirmi. Meleknazı aramaya devam etmişti. Yezidiler için önemli bir mabed olan güneş tapınağına geldiğinde Meleknazdan bir iz bulmaya çalışmıştır. Bu tapınakta tavuskuşu işlemeli bir mendil bulmuştur. İbrahim bu hikayede Hüseyinden çok Meleknazı merak etmekteydi. Bu kız gerçekten bir büyücümü, yoksa asimi, ya da zeka küpü bir kızmıydı.
İbrahim’e çalıştığı yerden bir iş gelir. Ne kadar tesadüftür ki sözde bir meleği ararken Türkiye’ye kampları gezip görmek için BM iyilik elçisi Angelina Jolie gelmiştir. Mardinde kampları gezdikten sonra Angelina ülkesine dönmüştür. İbrahim biraz daha kamplar civarında kalmıştır. Ve orada bazı kimselerle konuşmuştur. Meleknazın eski arkadaşı Zilan’la tanışırlar. Zilan, Kız kardeşi nergis ve Meleknaz birlikte işid askerlerine esir düşmüşlerdir. Bu üç kıza günlerce işkence ve tecavüz etmişlerdi. İşid askerlerin bu kızları bir paket sigara parasına birbirlerine sattıklarını anlattı. Bir gün bir adam gelip bu üç kızı satın alıp serbest bırakmıştır. Bu üç kızı Şengal dağının eteklerine getirip orada yiyecek ve su vererek serbest bırakmıştır. Bu dağın eteğinde Meleknaz işidçilerden hamile kaldığı için doğum yapmıştır. Doğum sonrası bu bebeği Meleknaz hiç istemez. Ama ölmesine gönlü razı gelmez ve bebeğe süt verir. Onu ısıtır ve doyurur.
Uzun süren zorlu yolculuklardan sonra Türkiye sınırındaki yezidi kampına ulaşırlar. Burada kendilerine sıcak yemek ve yatak verilir. İbrahim Meleknazın hikayesini artık öğrenmiştir. Peki ya sonrası Hüseyin günlerce aradığı Meleknazı bulmuştur ve kimseye haber etmeden bebeğini ve Meleknazı İstanbul’a göndermiştir. Sonra kendi işlerini halletmek için kampa döner ve burada beklenmedik bir şey olur oda işidçiler tarafından Hüseyin vurulur. Tedavi sonrası Hüseyinin abisi kardeşini Amerikaya gitmesi için ikna eder. Aksi halde işidçiler gene peşine düşebilirlerdi. Hüseyin Amerikaya gider ve orada beklenmedik bir anda müslüman düşmanı ırkçılar tarafından bir kavgada öldürülür. Tüm bu öğrendiklerinden sonra İbrahim Meleknaz’a ne olduğunu merak eder ve araştırmalar sonunda Nergis adında bir kızı bulur. Nergis Meleknazın yerini biliyordur ve ibrahim’e mesaj yollar “Aksaray’da akın pastanesi, pazar günü saat üç”. Ve sonunda İbrahim Çok merak ettiği Meleknaz’la görüşür..
Huzursuzluk Kitap Yorumu
Yazar, Huzursuzluk eseri ile okurlarını aşk ile hüznün iç içe geçtiği bir Ortadoğu hikayesi ile buluşturmuş, Ortadoğu’nun hırslı ve tamahkar yapısını “harese” kavramı ile açıklamıştır. Develerin çölde çok sevdikleri bir diken vardır. O dikeni görünce deve onu çiğnemeye başlar, çiğnedikçe ağzı kan dolar, kan doldukça da bu tuzlu tat devenin hoşuna gider ve daha çok yer. Yedikçe ağzı daha çok kanar, bu kısır döngü içerisinde deve kan kaybından ölür. Buna harese denmiştir.
Yazar, Ortadoğu’yu harese kavramı ile örneklendirmiş, insanların birbirini öldürdüğünü ve aslında dolaylı olarak kendilerini öldürdüklerini ancak bunun farkında olmadıklarını söyler.
Okuyucuların bir kısmı tarafından kitaptaki Meleknaz karakterinin kitabının okumasının bitiminin ardından birkaç gün sonra bile okuyucunun zihninde yer etmiş olduğu ve kalplere dokunduğu, hikayenin gerçekçiliğinin kitabın okuyucuları üzerindeki etkilerini daha da artırdığı değerlendirilmiştir.
Huzursuzluk Kitabındaki Hikaye Gerçek Mi?
Huzursuzluk kitabında yer alan hikayenin gerçek hayatta yaşanmış bir hikaye olduğu bilinmektedir. Kitapta yer alan Meleknaz karakterinin yaşadıkları, Nobel Barış Ödülü alan Nadia Murad’ın yaşadıklarıdır.
Huzursuzluk Ki̇tabı Kaç Sayfadır?
Kitap, toplamda 160 sayfadan oluşmaktadır.
Huzursuzluk Kitabı Kaç yılında Yayınlandı?
Kitap, 2017 yılında yayınlanmıştır.
Huzursuzluk Kitabı Roman Mı?
Evet, Huzursuzluk roman türünde bir eserdir.
Huzursuzluk Kitabının Türü Nedir?
Kitap, kurgu türünde kaleme alınmış bir romandır.