Anasayfa >> Dünya Edebiyatı >> Dünya Edebiyatı Romanları >> Kırmızı Pazartesi Özet Ve Konusu & Gabriel Garcia Marquez

kirmizi-pazartesi-konusu-ve-yorum

Kırmızı Pazartesi Özet Ve Konusu

Kırmızı Pazartesi Konusu, kitap Kolombiya’da işlenen bir namus cinayetini konu almaktadır. Angele Vicario ve Bayorda san roman evlilik arifesinde bir çifttir. Bayardo san roman varlıklı, güçlü bir kişidir. Bu yüzden Angelina’nın ailesi ve kasaba halkı bu düğüne büyük önem vermektedir. Düğün hazırlıkları son hızla ilerlemektedir. Damat evleneceği kızın bakir olmadığını öğrenir ve bunu gelinin kardeşlerine bildirir. Bu duruma iki kardeş çok sinirlenir ve bu olayın aslını öğrenmeye çalışırlar.

İlk önce kız kardeşlerini sorgularlar. Angelina kendisine sahip olan kişinin Santiago Nasar olduğunu söyler. Bu ismi duyan iki kardeş deliye döner ve bu adamı bulmaya çalışırlar. Tüm kasabalıya sorarlar. Kasabalı neden aradıklarını sorduklarında ise öldürmek için derler ama kimse inanamaz. İki kardeş Santiago’yu bulma ve öldürme planları yaparlar. Ama bir türlü bulamazlar. Kasabalı bu olayı ciddiye almadığı için kimse Santiago’ya durumdan haberdar etmemişti. İki kardeş Santiago’yu sevgilisinin evinden çıkarken yakalamışlardır ve onu öldürmeyi başarmışlardır. Tüm kasabalı cinayetin işleneceğini bile bile engel olmamıştır.

İçerik Haritası

 

Kırmızı Pazartesi Özet

Bir gün kasaba’ya bir yabancı gelir. Bu yabancı Bayardo San Roman’dır. Bu şahıs oldukça dikkat çekici, güzel giyinimli ve gizemli bir kişidir. Kasaba’da herkes bu kişinin kim olduğunu ve neden geldiğini merak etmektedir. Bayardo San Roman kasabanın en güzel evinde oturmaktadır ve oldukça varlıklı bir kişidir. Kasaba halkı Bayardo San Roman’nın neden geldiğini kendisine soramazlar çekinirler. Bayardo San Roman kasabalının merakı gidermek için bir gün açıklama yapar. Bayardo San Roman kendisine uygun bir eş aramak için kasaba kasaba dolaştığını anlatır. Ve yollarının buraya düştüğünü söyler.

Bu açıklamadan birkaç gün sonra Angela Vicoria isimli bir kızla tanışır. Bayardo San Roman bu kızı beğenmiştir ve onunla evlenmek için hazırlıklara başlamıştır. Angele’nın ailesi kızlarını bu zengin adam vermek için can atıyorlardı. Tüm kasaba halkıda bu zenginlikteki bir kişinin bu kasabadan evlenmesini çok istiyorlardı.

Bayardo San Roman, Angela ile söz kesmişlerdi ve yakında düğünleri olacaktı. Bayardo San Roman Angela’nın her istediğini ikiletmeden yerine getirmekteydi. Angela’ya çok değer vermekteydi. Bayardo San Roman Angela’ya bir an önce kavuşmak için elinden geleni yapıyordu. Günler çok çabuk geçmişti. Düğün günü kapıya gelip çatmıştı.

Bayardo San Roman düğün gecesi hayatının şokunu yaşamıştı. Bayardo San Roman sevdiği kız Angela daha öncesinde başka bir erkeğe ait olmuştu. Düğün günü ertesi sabahı bu durumu Bayardo San Roman annesine açıklamıştı. Evin tek oğlu olan Bayardo annesinin tavsiyesi üzerine eşi Angela’yı ailesine geri götürmesi gerektiğini söylemişti.

Bayardo eşi Angela’yı üzüle üzüle ailesinin evine götürdü ve herşeyi anlattı. Bunun üzerine Angela’nın ailesi şok yaşamıştı. Kızları Angela’yı sorguya çekmişlerdi bu durumu açıklamasını istemişlerdi. Günlerce dayak ve işkence sonrası Angela bu kişinin Santiago Nasar olduğunu söylemişti.

Angelanın iki erkek kardeşi heryerde Santiago’yu arıyorlardı. Kasaba halkı bu telaşlarının ne olduğunu sorduklarında ise onu öldüreceklerini söylüyorlardı. Ama kimse buna inanmak istemiyordu. İki kardeş Santiago’yu günlerce aradılar ve bulamadılar. Santiago arandığından bi haberdi. Çünkü kimse onun öldürüleceğini düşünmüyordu. Bu yüzden kimsede söylememişti.

Santiago bir gün sevgilisinin evinden çıkarken iki kardeş görmüştü ve onu ele geçirmeye çalışmışlardı. Santiago ne olduğunu anlamaya çalışırken vurulmuştu. İki kardeş Santiago’yu takip etmeye devam etmekteydiler. Santiago evine geldiğinde yaralı idi vücuduna aldığı yaralar onu daha fazla hayatta tutamamıştı. Santiago’yu öldürmekle suçlanan iki kardeş namus cinayeti sebebiyle üçer yıl hapis cezası almışlardı.

Bayardo San Roman ve Angela tüm olanlara rağmen irtibatı kesmemişlerdi. ikiside bu durumdan çok üzgündü. Aralarında tam 16 yıl mektuplaşarak birbirleriyle iletişim halinde kalmışlardı. 16 yılın sonunda ise artık birbirlerine kavuşmuşlardı.

Tüm kasaba cinayetin olacağını bildikleri halde böyle bir şeye ihtimal vermedikleri için genç bir insan öldü ve iki insanın hayatı karardı. İsteselerdi bu cinayeti engelleyebilirlerdi...

Kırmızı Pazartesi ne anlatıyor?

Kırmızı pazartesi, Gabriel García Márquez tarafından modernizm akımından etkilenerek yazılmış bir eserdir. 19.yüzyılın sonlarında, Nikaragualı şair Rubén Darío, birinci gerçek Latin Amerika edebi hareketi olan modernismo'yu (modernizm) başlattı. Ancak 1967'de Yüzyıllık Yalnızlık'ın yayınlanmasıyla Latin Amerika anlatısını dünya edebiyatının ön saflarına taşıyan Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez'di . Macondo kasabasının efsanevi ve efsanevi yaşam döngüsünü ve onu kuran ve orada yaşayan Buendia ailesini izleyen büyülü gerçekçiliğin bir başyapıtıydı . Yüzyıllık Yalnızlıktan Sonra, daha başka şaheserler kariyerini noktaladı ve ona 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandırdı. Bu başarılar yolunda yazdığı en önemli eserlerinden biride Kırmızı Pazartesi kitabıdır.

Kırmızı Pazartesi gerçek hikaye mi?

Márquez’in 1940’lı yılların sonunda Kolombiya’da bir ilçede meydana gelen ve ailesini de yakından ilgilendiren gerçek bir cinayet üzerinden anlattığı Kırmızı Pazartesi, bir romanın alt metinlerini iyi okuyabilene ders kitabı düşünülebilir.

Kırmızı Pazartesi Asıl suçlu kim?

Kırmızı Pazartesi Asıl suçlu kim derseniz, Kitapta Nasar’ın suçlu olduğunu da suçsuz olduğunu da düşündüren bölümler vardır. Nasar’ın evlerindeki aşçı Vicoria Guzman’ın tarifinde Nasar güçsüz hayvanları öldüren, kadınlarla rahatça birliktelik kuran bir suçludur. Onun zengin olmasını aldırmadan kızını ondan korumak ister. Nasar, Angela’nın abilerinin peşinde olduğunu ve kendisini öldürmek istediklerini bildiğinde panik olmamış aksine masum bir insanın şaşkınlığını yaşamıştır. Maalesef ki eserin başında dile getirilen cinayet işlenmiş, Angela’nın abileri hapse atılarak cezalandırılmıştır. Fakat bu olayda kasaba insanları yani toplum daha suçludur. Çünkü sözleriyle suça teşvik etmişlerdir. Üstelik bu olayın sonunda mağdur olan sadece Santiago Nasar ve ailesi olmamıştır. Büyük hayallerle geldiği kasabada Angela’yı seven ama toplumun öğretileri sebebiyle ondan vazgeçen Bayardo San Roman da aynı seviyede mağdur olmuştur. Ve daha bir çok olumsuz sonucun sebebi toplumun yanlış söylemlerinden kaynaklanmıştır. Aslından asıl suçlu toplumun kendisidir.

Kırmızı pazartesi karakterleri kimlerdir?

Kırmızı pazartesi karakterleri şu şekildedir; Santiago Nasar: Angela’nın ilişki yaşamış olan ve bu neden yüzünden Angela’nın kardeşleri tarafından öldürülmek üzere aranan karakterdir. Placida Linero: Santiago Nasar’ın validesidir. Angel Vicario: Santiago ile beraber birliktelik yaşayan ve ardından Bayardo San Roman ile evlenmek üzere olan kişidir. Bayardo San Roman: Angela Vicario ile evlenme hazırlıkları içerisine giren karakterdir. Hazırlıklar esnasında evleneceği Angel’in başkası ile bir ilişkisi olduğunu öğrenir ve bu nedenle kardeşlerine yetiştirerek geleneğin gerçekleştirilmesini ister. Pablo Vicario: Angela’nın erkek biraderidir. Santiago kız kardeşi ile yaşadığı gizli birliktelikten dolayı öldürmek ister. Pedro Vicario: Angela’nın diğer erkek kardeşidir ve diğer erkek kardeşi ile aynı amaca sahiptirler.

Kırmızı pazartesi kaç sayfa ?

Kitap, romanın kahramanı Santiago Nasar'ın düşleriyle başlıyor. Rüyalar iki çeşittir; bir tip (REM olmayan) günlük yaşamdan, mazideki deneyimlerden ve gelecek kaygılarından yönelirken, diğer tip (REM) büyülü bir karaktere sahiptir. Bu rüyalar gerçeklikten kopuktur. Tamamen bilinçdışı durumun ürünüdür. Bu gizemlerin çözümü ve fazlasını 120 sayfalık romanı okuyarak bulabilirsiniz yada bulamayabilirsiniz. İlgin. bir yazı olan bu roman okuyana şaşırtan sorular sorduran cinsten.

Kırmızı Pazartesi hangi bakış açısıyla yazılmıştır?

Kırmızı Pazartesi röportaj tekniğiyle ve bir anlatıcının ağzından okuyucuya anlatmaktadır. Edebiyatta pek de fazla kullanılmayan bu tarz, esere ironik bir nitelik vermiştir. Röportaj tekniğiyle, kahramanların, olayın tanıklarının iç dünyaları ve bakış açıları detaylı olarak anlatılmıştır.

Ana yasanın 5846 sayılı kanunun 25. maddesinin ek 4 maddesine göre yetkili kişiler bizden yayınlanmış olan eserin hakkındaki yazıyı kaldırmamızı isteyebilirsiniz. Bu işlem içinde bize 3 gün vermek zorundasınız. 3 gün içerisinde kaldırmazsak bizi dava edebilirsiniz. Bize bildirim yapılmadan yapılan suçlamaların karşılığında bizde size maddi ve manevi tazminat davası açacağımızdan şüpheniz olmasın...Bizlere iletişim sayfasındaki bilgilerden ulaşabilirsiniz.

Kitaba Yapılan Yorumlar